Skip to content

edeb ve muhabbetle…

  • hakkında

edeb ve muhabbetle…

Kur’an’ın kendisi mi, meali mi?

4 Mayıs 2021 by Sezgin Özbay

Çocuk, babasına sormuş: “Arapça bilmiyorum, Kur’an okumamın ne faydası var?” Babası çocuğu sahile götürmüş, eline kirli ve delik bir kova vermiş. Kovayla su taşımasını istemiş. Çocuk denileni beş kere yapmış ama kova bir türlü dolmamış. Sonunda çocuk babasına, “Bir anlamı yok, kova dolmuyor.” demiş. Babası “Dolmadı ama değişikliği fark ettin mi?” deyince çocuk:
“Evet, kova temizlendi.” demiş.
Anlamasak da kalp kabımızı temizleyen bir ab-ı hayattır Kur’an. En güzel terapidir, en mükemmel şifadır. Dinlemesi ayrı, okuması ayrı, öğrenmesi ve öğretmesi ayrı güzeldir.
Rabbimiz “Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır.” (İsra, 82) buyurur.
Kur’an tastamam bir şifadır. Sadece Arapçasını okuyup mealini anlamadan da şifadır. Aksini iddia edenlere “Eczaneden aldığınız her ilacın prospektüsünü tam manasıyla anlıyor musun?” diye sorarız.
Birtakım Müslümanların “Haydi bu Ramazan sadece meal okuyalım.” şeklindeki söylemlerine bakmayın siz. Hepsinin içinde Kur’an’ın belagatine aç bir ruh vardır. Hem sadece meal okumak için neden Ramazan ayını bekliyorsunuz ki? Diğer aylarda yasak mı var?
Ramazan ayının özel bir maneviyatı var, insan kendini huzurlu hissediyor. Ramazan ayında Kur’an okumadığımız ya da okuyamadığımız günler olmuştur. Ramazanın huzuruna rağmen o günleri Kur’an okuduğumuz günlerle kıyasladığımızda aradaki farkı rahatlıkla görebiliriz.
Hem ne düşünüyorum biliyor musunuz? Bence insan ruhu Arapça biliyor. Birkaç uzman psikoloğa, “Bilinçaltımız yahut ruhumuz yabancı dil biliyor mudur?” diye sorduğumda zat-ı alileri cevap vermeye tenezzül etmediler ancak insan gerek kendi içinde gerekse başkalarında görüyor ki ruhumuz Kur’an’dan anlıyor.
Başlığa dönecek olursak… Kur’an’ın kendisi mi yoksa meali mi okunmalı? Kur’an bir meyve değil ki “Kabuğunu mu meyvesini mi yiyelim?” diyelim. Kur’an, Arapçası ve anlamıyla bir bütündür. Birinden biri eksik olursa elbette bir şeyler eksik kalır. Gönül ister ki hepimiz Arapça bilelim ve okuduğumuz anda anlayabilelim. Ancak bilmiyorsak da meal okumamız elbette ki okumamamızdan iyidir.
Kırık meal de Kur’an’ı zamanla anlayabileceğimiz çok güzel bir yöntem. Başta biraz zorlanıyorsunuz ama sonra nerdeyse Arapça biliyor gibi anlamaya başlıyorsunuz. Bu hususta bize gereken, kelime mealli bir Kur’an-ı Kerim ve az da olsa sürekli okuma. Rabbim gönderdiği hayat kitabını hakkıyla okuyan ve anlayanlardan eylesin bizi.
Sezgin Özbay / Doğru Haber Gazetesi

Post navigation

Previous Post:

Bu Ramazan’da da Aynen Devam mı?

Next Post:

Şu Ramazan Gününde – Şiir

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

  • Boş Zamanınız Var mı
  • 6-8 Ekim Filmi Eleştirisi ve Seçimler
  • Ömrün en önemli sermayendir
  • Engelli, Down veya Otistik Değil, Sadece ‘Bizden Farklı’
  • Sultanlara Yaraşır Bir Düğün

Kategoriler

  • Dergi Yazıları (26)
  • Edep (5)
  • Köşe Yazıları (42)
  • Namaza Dair (8)
  • Selami Özbay Şiirleri (8)
  • Serbest Köşe (7)

Arşivler

  • Ekim 2023
  • Mayıs 2023
  • Ekim 2022
  • Kasım 2021
  • Temmuz 2021
  • Haziran 2021
  • Mayıs 2021
  • Nisan 2021
  • Mart 2021
  • Ocak 2021
  • Aralık 2020
  • Kasım 2020
  • Ekim 2020
  • Ağustos 2020
  • Haziran 2020
  • Mayıs 2020
  • Nisan 2020
  • Mart 2020
  • Şubat 2020
  • Ocak 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019

Son Yorumlar

  • Öze dönüş mücadelesi için Ressam Tevfik Aydogan
  • Başörtünüzle her yere girmek zorunda değilsiniz için Başörtünüzle her yere girmek zorunda değilsiniz – yazı&yorum
  • İyi işi iyi yapmak için İyi işi iyi yapmak – yazı&yorum
  • İyi işi iyi yapmak için Tükenmez Kalem
  • Ömür kısadır, hayat uzun için Ömür kısadır, hayat uzun – yazı&yorum
© 2025 edeb ve muhabbetle… | WordPress Theme by Superbthemes